Rukiye Ay

Yaşamı Kazanmak!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Kazanmak” hayallerimizi süsleyen çok büyüleyici ve coşkulu bir kelime olsa da bence kendisi hiç sevmediğimiz “kaybetmek” ile kardeş bir kelimedir. Evet, tıpkı bu kelimelerde olduğu gibi zaten kardeşler de aynı aile içerisinden var olsalar da birbirlerine hiç benzemezler! “Hiç olur mu öyle şey, ne alakası var?” dediğinizi duyar gibiyim… Peki, kazanırken kaybettiklerinizi hiç düşündünüz mü?

Hayatta galibiyet sevinciyle coştuğunuz anların, kendi mağlubiyetine üzülen tarafı da olduğunu görmüşsünüzdür. Tıpkı bunun gibi her sabah yaşamı kazanmak için yola koyulduğunuz iş yaşamınızın sağlığınızı bozduğunu da hissedebildiniz mi? Ünlü yazar Johann Wolfgang von Goethe yaşama dair etkileyici sözlerinden birisinde şöyle der; “İnsanlar önce para kazanmak için sağlıklarını, sonra da sağlıklarını kazanmak için paralarını harcar.” Bence çok anlamlı bir söz…

Hepimiz bu sözün ne kadar gerçek olduğunu yaşayarak öğrenmişizdir… Meslek hastalıkları veya işe bağlı hastalıklar hepimizin hayatında bir yerlerde zamanla var olmuştur. Yani kısacası yaşamımızı kazanmak için mesleğimizi seçerken aynı zamanda yaşamımızı olumsuz etkileyecek hastalıklarımızı da kedimize seçmiş oluyoruz.

Karnımızı doyurabilmek, barınabilmek, ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek yani kısacası sadece “nefes” alıp “yaşayabilmek” için her gün mesafeleri yol alıp vardığımız yerde üretme çabası içerisindeyiz. Yeteneklerimiz doğrultusunda ürettiklerimiz değişkenlik gösterse de hepimiz bu dünyanın üzerinde var olabilme çabasını yaşatıyoruz. Elbette bu süreçte kazandığımız “asgari hayat” hiçbir şeye yetmiyor. Sürekli geleceğe borçlanarak yaşıyoruz. O gün geldiğinde nasıl ve nerede oluruz bilemeden sorumluluklarımızı yüklenip duruyoruz. Ancak bu kısır döngü içerisinde var olabilme çabamızı sekteye uğratma gibi bir lüksümüz de yok! Tüm bu süreç insan varlığının doğasına ters olduğu için zamanla yaşamımıza eklenen hastalıklarımız oluyor.

Yıllar, insana fotoğraflarda kalan anılar kattığı gibi, tecrübeler de katar… Her sayfada başka bir tecrübe yaşayarak, sayfa sayfa hayat hikayemizi meydana getiririz. Tüm bu yollardan geçerken türlü zorluklar, türlü acılar ve bazen mutluluklar da yaşarız elbette… Ancak hiçbir gemi sonsuza kadar bir denizin ya da okyanusun ortasında durup kalamaz! Hareket etmesi gerekir, ama yavaş ama hızlı fark etmez. Önemli olan yol alabilmesidir. Fransız şair, romancı ve oyun yazarı Victor Hugo şöyle demiş; “Kimse senin dalgalarla nasıl boğuştuğuna bakmaz. Gemiyi limana getirip getirmediğine bakar.” Gerçekten tüm bu anlatılanları da çok güzel özetleyen bir cümle değil mi?

Her yanın sonbaharken hala çiçek açabilmek yaşamın mucizesidir… Herkese sonbahara inat hayatının çiçekler açacağı günler diliyorum. Sevgiyle kalın…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.