Rukiye Ay

Seçim atmosferi!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye 31 Mart Yerel Seçimleri’ne adım adım yaklaşıyor. Seçime çok az bir zaman kaldı. Haliyle çalışmalar da hız kazanıyor. Peki, bu süreçte gerçekten kim kazanıyor? Sadece makama gelenler mi, yoksa onları seçerek o makamlara getiren halk mı?

Çok hareketli gündemin yanı sıra yerel seçim elbette gerçekleşeceği güne kadar hep konuşulacak. Aday adaylığından adaylığa geçiş sürecinde partiler kendilerini temsilde en iyi olacak isimleri sunabilme çaba ve çalışmalarını sürdürüyor. İstanbul’da birçok ilçede isimler belli olsa da henüz açıklanmayan isimlerin sayısı da az değil… Adaylığı kesinleşen isimler kolları çoktan sıvamış ve çalışmalarına başlamış durumdalar. Bekleyiş süren ilçelerde ise haliyle hareketli kulisler ve tahminler devam ediyor. Her seçim döneminde en sık yaşanan, adayların esnafa seçim ziyaretleri, halkla buluşmaları ve elbette hedeflediği projeleriyle sunduğu seçim vaatleri… Öyle ki bazı projeler ne yaparsanız yapın gerçekten vaat olarak kalmaya sanki baştan hazır gibi… Oysaki yerel bir yönetime aday olmak hayallerden çok gerçekleri proje haline getirip hayata geçirme çabası olmalıdır öyle değil mi?

***

Yerel seçim çalışmaları tüm hızıyla sürerken yerel basın da bunun neresinde diye soracak olursanız aslında tam da merkezinde yer alıyor. Yerel gazetelere adayların seslerini duyurabilecekleri ve kamuoyuna ulaşabilecekleri ilk durak da diyebiliriz. Belediye başkan adayları, belediye meclis üyesi adayları, muhtar adayları…

Yerel gazetecilik özellikle yerel seçim dönemlerinde bu sürecin tam olarak mutfağı da diyebiliriz. Elbette ki bu işin mutfağı temiz ve sağlıklı olacak ki ortaya çıkan ürün de okurlara ulaşırken sağlıklı olabilsin. Kaliteli ve sorumluluk bilinciyle yapılan yayıncılık her şeyden önce gelmelidir. Gazetecilik özellikle yerelde alanında bilgili ve tecrübeli olmayı gerektiriyor. Dolayısıyla yerel gazetecilik sadece seçimden seçime mantar gibi bir anda çoğalan sayılarıyla türeyip sonrasında bir başka seçim dönemine kadar varlığını sürdürmek çabasında gazeteler olmamalıdır. Yerel gazetecilik halka yereldeki haberleri ulaştırma konusunda sorumluluk sahibi olmalıdır.

***

Türkiye’de ekonomik şartlar her geçen gün daha kötüye gidiyor! Yoksulluk sınırının altında yaşamlar artıyor. Çalışanlar için asgari ücret ve emekliler için emekli maaşı bir ay boyunca yaşamı sürdürebilecek rakamlar ne yazık ki değil! Herkes cebinde denk getiremediği rakamları geleceğe borçlanmakta çare bularak çözmeye çalışıyor. Bir yanda işsizlik, bir yanda çalışsa da maaşı nefes almaya dahi yetmeyen insanlar ve bir yanda ömrünün emeğini alamayan emekliler… Mutluluğu bulmak bu şartlarda çok zor! Yaşamı sürdürmek için gerekli temel ihtiyaçlar sanki lüks tüketimmiş gibi yüksek rakamlarda oldukça bu sorun devamlı sürecek…

***

Toplum halinde yaşasak da her seçim insanın önce kendi kaderini belirler. Çünkü her seçim insanın geleceğine açılan bir kapıdır. İnsan hedeflediği yolu yürüyebilmek için yaşamında kendisine sunulanlardan elbette ki bir seçim yapar. İşte bu seçimler bir kişiden başlayıp binlercesine dağılır ve ortaya çıkan sonuç da herkesin kaderi olur. Gönül ister ki yerel yönetimler bir meslek haline getirilmeden, görev bilinciyle yapılsın! Gönül ister ki liyakat aranan şartların en başında gelsin… Gönül ister ki seçimlerimiz hayatımızı umuda yol aldırsın. Seçim atmosferinden uzun lafın kısası, hak edenlerin hak ettikleri mevkilere gelerek, kendisini bu göreve layık görerek seçen insanları unutmadan, eşit hizmet götürerek çalışmalarıdır.

Hayattaki tüm seçimlerimiz güzel bir geleceğe umut olsun değerli okurlarım, umutla kalın…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.