Dostlarım; seçimler demokrasilerde umuttur, halkın kendi iradesiyle kendisini yönetecekleri seçme özgürlüğüdür. Seçilen de halkın teveccühüne mazhar olduğu için halkını rahat ve huzur refah içersinde yaşatmak ister. Bugün bizim karşılaştığımız ekonomik zorluklar zaten ekonomik olarak kötü durumda olan halkımızın sırtına yüklenen ağır bir yük! Yani kötü yönetmenin faturası geçinmekte zorlanan halkın sırtına yüklenmiştir, emekliler dahil en başta geliyorlar.
Emekli adı üstünde hayatını vatanına halkına ömrünü vererek, çalışarak hizmet etmiş, çocuklarını yetiştirmiş, yaşını doldurmuş, iş hayatı sonlanmış ama iş hayatındaki tecrübelerinden her zaman istifade edebileceğimiz onları el üstünde tutarak kimseye muhtaç etmeden yaşamalarını sağlamamız gereken muhterem insanlardır. Hiç bir zaman köşeye atılacak, acındırılacak insanlar değildirler. Şimdi gençliğine güvenenler vaktin nasıl geçtiğini anlayamadan bir bakacaklar ki emeklilik zamanları gelmiş tabi ki bu insanların değerini devleti idare edenlerin bilmesi gerekiyor, kenara atıp yokmuşlar gibi hareket edemezsiniz sanki keşke olmasalardı gibi düşünemezsiniz, en büyük saygının gösterilmesi gereken ülkenin geçmişinden sorumlu insanlardır emekliler. Emeklisini avuç açmaya muhtaç eden yönetenler başarısız yöneticilerdir.
Seçim kazanmak bir başarıdır. Kazanırken eşit şartlarda ki bir yarışı kazandıysanız şapka çıkartılır ama toplumun hassasiyetlerini rakiplerinizin aleyhinde kullanıp, algıyla üstünlük sağlıyorsanız kazandığınız seçimin sizi yücelteceği söylenemez. Artık tek hedef ülkeyi bulunduğu ekonomik çöküşten kurtarmaya çalışmak olmalıdır. Muhalefet moral bozukluğunu ve dağınıklığını üzerinden atmalı ve yerel seçimleri kazanmanın planlarını yapmalıdır. Muhalefette suların (CHP) durulması ve istenilen değişimin ne olduğuna karar verilmeli makamlardaki isimlerin değişimimi yoksa parti programındaki veya bazı tüzük değişiklikleri mi bir an önce hazır duruma gelmelidirler.
Seçmenlerde seçim kaybetme travması artarak devam etmektedir muhalefetin bu travmayı nasıl tedavi edeceğinin formülünü acele bulması gerekmektedir. Tabi ki ülkemiz ekonomisinin bu kadar kötü duruma gelmesinde en büyük etken plansızlıktır. Para bittikçe borçlanarak devleti yürütmeye çalışmak, devlet hazinesinin boşalması merkez bankasının duruma müdahale edememesi yani bağımsız olamaması ekonominin emirle yürüyemeyeceğini çok kötü bir şekilde öğretti bize olan halkımıza oldu. Cumhurbaşkanımız bazı Arap ülkelerinden bir takım para girişi sağlandığını müjdeledi ama bekleyip görmeden sevinmemeyi milletçe öğrendiğimiz için inşallah sevineceğimiz gelişmeler olsun diyoruz. Kötü olan milletin parasını disiplinsiz harcamaktır bana göre.
İyileştirme adına yapılan zam kararları insanları umutsuzluğa sevk etti, çıkış noktası bulamıyor insanlarımız karamsarlık içindeler bu sarmaldan insanlarımızın kurtulması lazım. Ekonomik savaş verirken birden Akbelen’de ağaç katliamı olayı patlak verdi. Orada işletilmekte olan bir kömür ocağının alanının büyümesi için çam ormanında büyük bir kesim başlatılmış, bunu duyan köylüler ve çevre gönüllüleri olaya engel olmak katliamı yaptırmamak için kesimin yapıldığı yere koşmuşlardır. Jandarma köylülere çeşitli şekilde ve sert bir şekilde karşı çıkmıştır. Tazyikli su göz yaşartıcı gaz, cop ve gözaltı gibi masum insanlara karşı uygulamalar yapmıştır. Bununla ilgili olarak köylüler ve çevreciler geri adım atmamış ve projeyi uygulatmamak için direnişe devam etmekteler, hukuk yoluyla engelleme çalışmaları da yapılmaktadır. Orman yangını kadar zararlı bu ağaç kesimi durdurulmalıdır! Şu ana kadar 130.000 ağacın kesildiğini öğrendik gerçek ağaç katliamı olmuştur. Bugün kömür çıkarmanın ağaç kesmeden de yapılabildiğini biliyoruz!
Hukukun her şeyden üstün olduğunu biliyoruz. Mutlaka bu hatanın devletimiz tarafından düzeltileceğine inanıyoruz kanunsuzluğu yapanların cezalandırılacağına güveniyoruz. Kesimi engellemeye çalışan ülkemizin insanlarının zarar görmeden başarıya ulaşmaları için gönülden destek veriyoruz. En büyük arzumuz mutlu, huzurlu, refah içerisinde yaşayabileceğimiz bir Türkiye’ye kavuşmaktır. Allah yardımcımız olsun, hoşça kalın sevgiyle kalın dostlarım.
